Berlin, Şubat ayında bir kez daha sinemanın merkezi olmaya hazırlanıyor. 13-23 Şubat 2025 tarihleri arasında düzenlenecek olan 75. Berlin Film Festivali, sinemaseverlere zengin bir program sunacak. Berlinale, her yıl olduğu gibi bu yıl da hem ustalığıyla sinema tarihinde yer etmiş yönetmenlerin eserlerini hem de sinemanın yeni seslerini bir araya getirmeyi amaçlıyor.
Festivalin kalbi, yine Berlinale Palast’ta atacak. Açılış galasıyla başlayacak olan festivalde, sinema dünyasının önde gelen isimleri kırmızı halıda bir araya gelecek. 23 Şubat’taki kapanış töreninde ise Altın ve Gümüş Ayılar sahiplerini bulacak.
Festivalin 75. yılına özel hazırlanan programda; Berlinale Special, Panorama, Generation, Berlinale Shorts, Forum, Forum Expanded, Retrospective ve Berlinale Classics gibi geleneksel bölümlere bu yıl Perspectives isimli yeni bir yarışma da eklendi.
Berlinale Special: Çeşitlilik ve güçlü anlatımlar bir arada
Berlinale Special, bu yıl 16 ülkeden toplam 21 filmle izleyicilerin karşısına çıkıyor. Bölümde dört belgesel, 16 uzun metraj film ve bir dizi yer alırken, 15 film dünya prömiyerini Berlinale’de yapacak.
Parazit filminin ödüllü yönetmeni Bong Joon Ho’nun yeni filmi Mickey 17, Berlinale Special Galaları kapsamında izleyiciyle buluşacak. Robert Pattinson, Naomi Ackie, Steven Yeun ve Toni Collette gibi isimlerin yer aldığı bu yapım, bilim kurgu türünde etkileyici bir hikaye sunuyor.
Bölümde ayrıca Benedict Cumberbatch’in başrolünde olduğu, Dylan Southern’ın yönettiği The Thing with Feathers dikkat çekiyor. Max Porter’ın aynı adlı romanından uyarlanan film, ani bir şekilde eşini kaybeden bir babanın, bu acıyla başa çıkmaya çalışırken küçük çocuklarıyla yeniden bağ kurma çabasını konu alıyor.

Brezilyalı yönetmen Anna Muylaert, Berlinale’ye A melhor mãe do mundo (Dünyanın En İyi Annesi) filmiyle geri dönüyor. Shirley Cruz ve Seu Jorge’nin başrollerini paylaştığı film, genç çocuklarının güvenliği için mücadele eden fedakar bir annenin hikayesini ele alıyor.
Holokost’un 80. yıl dönümüne özel olarak, Claude Lanzmann’ın Shoah filmi ve Guillaume Ribot’nun yönettiği Je n’avais que le néant – “Shoah” par Lanzmann da Berlinale Special programında yer alıyor. Ribot’nun eseri, Lanzmann’ın yayımlanmamış görüntülerinden yola çıkarak hazırlanmış güçlü bir belgesel.
Bölümde öne çıkan bir diğer yapım ise Avustralyalı yönetmen Justin Kurzel’in, Booker Ödülü kazanmış bir romandan uyarladığı The Narrow Road to the Deep North dizisi. Jacob Elordi’nin başrolünde olduğu bu dizi, II. Dünya Savaşı’nın etkilerini ve insanlık onurunu keşfe çıkan bir hikaye anlatıyor.
Berlinale Special Galaları’nda gösterilecek yapımlar arasında Lucio Castro’nun After This Death, James Mangold’un A Complete Unknown, Petra Volpe’nin Heldin (Late Shift) filmi ve Alex Russell’ın Lurker yapımı bulunuyor. Ayrıca Marcin Wierzchowski’nin Das Deutsche Volk filmi, Burhan Qurbani’nin Kein Tier, So Wild. (No Beast. So Fierce.), Edgar Reitz ve Anatol Schuster’in ortak yapımı Leibniz – Chronikeines verschollenen Bildes (Leibniz – Chronicle of a Lost Painting), Tom Shoval’ın yönettiği Michtav Le’David (A Letter to David) filmi ve Julia Loktev’in My Undesirable Friends: Part I – Last Air in Moscow yapımı da Berlinale Special seçkisinde yer alıyor.
Program, 2025 Altın Ayı Onur Ödülü’ne layık görülen Tilda Swinton’ın şerefine, Peter Wollen’ın Friendship’s Death filminin özel bir gösterimiyle tamamlanıyor.
Yarışma Bölümü: 19 film büyük ödüller için yarışıyor
Bu yıl Altın ve Gümüş Ayılar için yarışacak 19 film, 26 farklı ülkeden gelen zengin bir seçki sunuyor. Bir belgesel ve bir ilk filmin yer aldığı yarışma bölümünde, sekiz kadın yönetmen ve iki non-binary yönetmen de dikkat çekiyor. Ayrıca dokuz yönetmen, daha önce Berlinale’ye katılmış isimlerden oluşuyor.
Yarışma seçkisi, sinemanın farklı tonlarını ve anlatım biçimlerini bir araya getiriyor. İnsan kırılganlıklarını ele alan samimi dramalar, kara mizah ve keskin toplumsal eleştirilerle bir arada sunuluyor. Festival Direktörü Tricia Tuttle, “Bu filmler, hem tematik hem de biçimsel çeşitlilikleriyle izleyicilere güçlü bir deneyim sunacak” diyor.

Perspectives: Yeni seslere açılan yeni bir pencere
Berlinale’nin yeni bölümü Perspectives, sinemanın geleceğini şekillendiren yönetmenlere özel bir alan yaratıyor. İlk uzun metraj filmini çeken 14 yönetmenin eserleri arasında Hindistan’dan Meksika’ya, Tayvan’dan Mısır’a kadar geniş bir coğrafyadan hikayeler bulunuyor.
Programdaki 14 filmden 12’si dünya prömiyeri, ikisi ise uluslararası prömiyer yapacak. Kadın yönetmenlerin beş filme imza attığı seçkide, iki non-binary yönetmenin eserleri de dikkat çekiyor.