“Yarına Notlar” sinema perdesine taşınıyor

Pera Müzesi, Uluslararası Bağımsız Küratörler (ICI) girişiminin “Yarına Notlar” sergisi kapsamında, sanatçı Cao Guimares, Shezad Dawood ve Daniela Ortiz’in videolarını izleyicilerle buluşturuyor. Sergi boyunca her cumartesi Pera Müzesi Oditoryumu’nda gösterilecek eserler, yeni küresel gerçekliği sanatçıların merceğinden gözler önüne sererken, dünyanın ve insanlığın geleceğini yeniden düşünmeye davet ediyor

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera MüzesiYarına Notlar sergisini sinema perdesine taşıdığı yeni videolarla genişletiyor. Independent Curators International (ICI) (Uluslararası Bağımsız Küratörler) oluşumu tarafından hayata geçirilen Yarına Notlar sergisi, 25 ülkeden 30 sanatçının pandemi ile daha görünür hale gelen yeni küresel gerçekliği yansıtan eserlerini bir araya getiriyor. Cao Guimares, Shezad Dawood ve Daniela Ortiz’in ürettiği videolar serginin bir parçası olarak Pera Müzesi Oditoryumu’nda gösterime sunuluyor.

Değişen dünyaya dair çarpıcı bir mizah

Brezilyalı sanatçı ve yönetmen Cao Guimarães’in, Beto Magalhães ve Lucas Bambozzi ile birlikte çektiği Sonsuz Olanın Sonu (O fim do sem-fim), izleyiciyi yok olmaya yüz tutmuş zanaat ve mesleklerin izinde Brezilya’nın uzak kasaba ve köylerine doğru yolculuğa çıkarıyor. Brezilya’nın on farklı eyaletinde geçen belgesel, kaybolan yaşam tarzlarına dair nostaljik bir bakıştan ziyade, şehrin çeperlerinde çok zor koşullarda yaşayanlara özgü o eşsiz yaratıcılığa, neşeye ve buluş gücüne odaklanıyor.

1990’ların sonunda çekilen ve 2001’de gösterilen Sonsuz Olanın Sonu, yaklaşmakta olan yüzyıl sonunu ekrana taşırken; yeni binyılı, açık sözlü karakterlerin hızla değişen “sokak felsefeleri” ve karamsar tahayyülleri üzerinden ortaya koyuyor. Kendilerine “usta” diyen bu üç karakter, ortaçağ ustalarını, mucitlerini ve belki de iki bin yıl önce Atina sokaklarını arşınlayan filozofları hatırlatıyor.

Spontane anlatıyı özenle çekilmiş manzaralarla harmanlayan, jestlere ve görsel detaylara büyük özen gösteren Sonsuz Olanın Sonuilham verici ve mizahi olduğu kadar siyasi ve ciddi bir belgesel. Gerçek hayatla ilgili hikâye anlatmanın yeni yollarını araştıran bu deneysel yolculuk; siyasal ve ekonomik istikrarsızlığın, COVID-19 pandemisi ve yaklaşan ekolojik felaketin de etkisiyle daha önce hiç yaşanmamış ölçüde bir küresel krize dönüştüğü günümüzde, teknolojik ilerlemenin toplumların yapısında nasıl köklü bir değişime neden olduğunu yeniden düşünmeye aracı oluyor.

Mitolojik deniz canavarının gör dediği gerçekler

Pakistan asıllı İngiliz sanatçı Shezad Dawood, kısa film serisi Leviathan’ın ilk altı bölümüyle programda yer alıyor. Adını Yahudi mitolojisinde tasvir edilen ilkel deniz canavarı Leviathan’dan alan seri, izleyiciyi toplumsal, siyasal ve bilimsel olan arasındaki sınırların zorlandığı bir geleceği tahayyül etmeye çağırıyor. Bu mitolojik anlatının sınırlarını toplumsal-felsefi eleştiriyle genişleten Dawood; zaman, mekân, insan doğası ve ekolojinin bölüm bölüm açığa çıkmasıyla, hayatın kaynağı ve akışı üzerine düşüncelerini aktarmış oluyor.

Görünüşte birbirinden kopuk olan bilgi alanlarını türler, topluluklar ve kültürler arasında çarpıcı paralellikler kurarak iç içe geçiren Leviathan’ı, İbranice çiftle(ş)mek, bağla(n)mak, katılmak anlamına gelen layah kelimesiyle ilişkilendirmek mümkün. Kapsamlı bir araştırmaya dayanan bu film projesi, deniz biyoloğu, siyaset bilimci, sinirbilimci ve travma uzmanlarının yer aldığı geniş ekipler ile yapılan görüşmeler sonucunda gerçekleştirildi.

Eylem sanatı

Perulu sanatçı ve aktivist Daniela Ortiz, 2012-2019 yılları arasında her 12 Ekim günü gerçekleştirdiği eylemlerde çektiği videolarla izleyicileriyle buluşuyor. Ortiz, İspanya’nın Ulusal Günü’nü kutlamak üzere seçtiği ve Amerika’nın sözde “keşfedilme” gününe denk getirilen bu günde gerçekleştirdiği eylemlerle, sömürgeleştirilen halkların sessizliğe mahkûm edilen deneyimlerini görünür kılıyor. Barselona’daki üç eylemi bir araya getiren seçkinin ilk videosu, Daniela Ortiz’in Xose Quiroga ile birlikte çektiği CP12. Yönetmenler, Plaza Colón’daki Kolomb anıtında vücut bulan ırkçı ideolojiyi etkileyici görsel detaylarla gözler önüne seriyor. Kolomb’un yanı sıra sömürgecilik tarihinde aktif rol oynayan iki Katalan figüre de bu anıtta rastlamak mümkün: boyun eğdiğinin nişanesi olarak dizlerinin üstüne çökmüş bir yerlinin yanında temsil edilen rahip Bernardo de Boyl ve asker Pere de Margarit.

Ulusal Gün’ün kutlandığı ana kamusal mekânlardan Plaza Cataluña’da çekilen Réplica’da Daniela Ortiz, Rahip Bernardo de Boyl’un altında diz çökmüş isimsiz yerlinin bir fotoğrafını taşıyor. Yoldan geçenlerin önünde diz çöken Ortiz, Kolomb anıtının cisimleştirdiği ırkçılığa dikkat çekmek isterken bazı hoşnutsuz, hatta şiddetli tepkilerle karşılaşıyor. Reparación (Tamirat) adlı üçüncü eylem videosunda ise, yerli tarihçi Guamán Poma de Ayala’nın, İspanyol sömürgecilerin kötü muamelelerini eleştirdiği El primer nueva crónica y buen gobierno (İlk Yeni Vakayiname ve İyi Yönetim) başlıklı el yazmasından parçalar okuyor. Performanstan hemen sonra bu eserin tıpkıbasımı Barselona Üniversitesi kütüphanesinden, göçmenlerin ve ayrımcılık yapılanların yönettiği bir kültürel alana aktarıldı.

Yarına Notlar sergisinin bir parçası olarak gösterime sunulan videolar, 6 Mart 2022 tarihine kadar her Cumartesi 15.00 – 18.30 saatleri arasında Pera Müzesi Oditoryumu’nda izlenebilir.