Fransa’nın güneyinde her yıl sinema dünyasının kalbinin attığı Cannes Film Festivali, 78. kez sinemaseverleri ağırlamaya hazırlanıyor. 13-24 Mayıs 2025 tarihleri arasında düzenlenecek festivalin programı, Paris’te düzenlenen bir basın toplantısıyla duyuruldu.
Sanat yönetmeni Thierry Frémaux ve festival başkanı Iris Knobloch’un açıkladığı seçkide bu yıl, 2.909 film başvurusuyla yeni bir rekor kırıldı. Cannes 2024 seçkisi, toplamda 31 Oscar adaylığı ve 9 ödül kazanarak festivali küresel ödül sezonunun en güçlü basamağına dönüştürmüştü.
78 yıldır dünyanın dört bir yanından yönetmenleri, oyuncuları, yapımcıları ve sinema yazarlarını buluşturan Cannes, yalnızca bir film festivali değil; sinemanın evrensel dilini kutlayan bir kültür sahnesi olarak da önem taşıyor. Festival, sadece kırmızı halıdaki yıldızlarıyla değil, aynı zamanda genç sinemacılara açtığı alan, tartışmalı yapımlara sunduğu özgürlük ve politik duruşuyla da tanınıyor.
Thierry Frémaux, bu yılın programı için; “Cannes, sinemanın hâlâ diri olduğunu kanıtlıyor. Bu yıl seçilen filmler, dünyanın içinden geçtiği karmaşık dönemi anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda sevgi, dayanışma ve insanlık onuruna dair evrensel temalara da ışık tutuyor.” ifadelerini kullanırken, Iris Knobloch ise “Kapanmaya eğilimli bir dünyada Cannes, her zamankinden daha fazla açıklık ve umut mesajı taşıyor” dedi.
Açılış, Fransız yönetmen Amélie Bonnin’den
Festivalin açılış filmi, Fransa’dan genç yönetmen Amélie Bonnin’in ilk uzun metrajı Partir un Jour (Leave One Day). Bonnin, 2023 César ödüllü kısa filminden esinlenerek çektiği bu yapımda Juliette Armanet ve Bastien Bouillon’u bir araya getiriyor. Festival, son yıllarda olduğu gibi açılışı bir Fransız yapımıyla yaparak geleneksel çizgisini sürdürüyor.
Robert De Niro’ya Onursal Altın Palmiye
Efsanevi aktör Robert De Niro, festivalin açılış gecesinde Onursal Altın Palmiye ile onurlandırılacak. De Niro ayrıca, 14 Mayıs’ta Debussy Sahnesi’nde bir “masterclass” da gerçekleştirecek.
Cannes’a derin bir sevgi besliyorum. Dünya bu kadar bölünmüşken Cannes bizi bir araya getiriyor
hikâye anlatıcıları, sinemacılar, hayranlar ve dostlar olarak. Cannes’a gelmek, eve dönmek gibi.” diyen De Niro, festivalin açılışında sinemaseverlerle buluşacak.
Tom Cruise Cannes’a veda için geliyor
Festivalin yıldızlı anlarından biri de Tom Cruise olacak. Mission: Impossible – The Final Reckoning filmi yarışma dışı olarak gösterilecek. Cruise, yönetmen Christopher McQuarrie ile birlikte 14 Mayıs’ta Cannes’da olacak. Film, Cruise’un Ethan Hunt karakterine veda niteliğinde.
Yarışma Seçkisi: Büyük isimler yarışıyor
Cannes 2025 Yarışma Seçkisi, sinemanın önemli isimlerini bir araya getiriyor.
Wes Anderson, yıldız oyuncu kadrosuyla The Phoenician Scheme filmiyle öne çıkıyor. Benicio del Toro, Michael Cera, Tom Hanks, Bryan Cranston, Riz Ahmed, Benedict Cumberbatch ve Scarlett Johansson gibi isimlerin yer aldığı projede Anderson, yine estetik bir suç hikâyesiyle izleyiciyi stilize dünyasına davet ediyor.
Joaquin Phoenix, Emma Stone, Pedro Pascal ve Austin Butler’ın başrollerde olduğu Eddington ile Ari Aster Cannes’da yine çok konuşulacak. Film, insanlığın bilgi peşindeki kozmik yalnızlığını işleyen felsefi bir bilim kurgu.
Kelly Reichardt, The Mastermind filmiyle yarışmaya dönüyor. Vietnam Savaşı fonunda geçen bir sanat soygunu hikâyesi sunan filmde Josh O’Connor ve John Magaro başrolde.
Joachim Trier’in The Worst Person in the World sonrası büyük merakla beklenen filmi Sentimental Value’da Renate Reinsve yer alıyor. Trier, aile, kayıp ve bağlılık temalarını melankolik bir şekilde işliyor.
İranlı yönetmen Jafar Panahi, Un Simple Accident ile Cannes’a bir kez daha festivalin politik damarını güçlendiriyor. Film, bireysel trajediler üzerinden toplumsal baskılara işik tutuyor.
Kadın yönetmenler bu yıl da güçlü şekilde temsil ediliyor: Julia Ducournau (Alpha), Hayakawa Chie (Renoir), Hafsia Herzi (La Petite Dernière), Mascha Schilinski (Sound of Falling), Carla Simón (Romería). 19 yarışma filminden 6’sının yönetmen koltuğunda kadın isimler bulunuyor.
Festivalin Ruhu: Umut ve direniş
Jüri başkanlığını bu yıl Oscar ödüllü oyuncu Juliette Binoche üstleniyor. Festivalin sanat direktörü Thierry Frémaux ise programı
Dünyanın bugünkü gerilimlerini ve insanlık değerlerini yansıtan filmler
olarak tanımladı.
Belirli Bir Bakış: Dikkat çeken ilk uzun metraj denemeleri
Festivalin genç yönetmenlere odaklanan bölümü Belirli Bir Bakış (Un Certain Regard), özellikle ilk filmlerle öne çıkıyor.
Scarlett Johansson, ilk yönetmenlik deneyimi Eleanor the Great ile Cannes’da. Filmde June Squibb, 90 yaşında yeni bir başlangıç için New York’a taşınan bir kadını canlandırıyor. Johansson, dostluk ve yeniden başlama temalarına odaklanıyor.
Harris Dickinson, Urchin filmiyle Londra sokaklarında evsiz bir adamın hayatta kalma mücadelesini anlatıyor.
Akinola Davies Jr., başrolünde Sope Dìrísù’nun bulunduğu My Father’s Shadow ile uzun metraja giriş yapıyor.
Ayrıca, Harry Lighton imzalı Pillion, Alexander Skarsgård ve Harry Melling ile sıradışı bir romantik hikâye vadediyor.
Yarışma Dışı: Spike Lee ve Bono Cannes’da
Festivalin yarışma dışı gösterimlerinde Spike Lee, Denzel Washington’un başrolünde olduğu Highest 2 Lowest filmiyle Cannes’da olacak. Akira Kurosawa’nın High and Low klasiğinin yeniden uyarlaması olan film, 19 Mayıs’ta gösterilecek.
Jodie Foster, Vie Privée filmiyle Cannes’da yerini alırken, U2’nun efsanevi ismi Bono, hayatını anlatan Stories of Surrender belgeselinin özel gösterimi için festivalde olacak.
Cannes’ın ilk gösterimleri
Türk kökenli Alman yönetmen Fatih Akın, Amrum filmiyle Cannes Premiere bölümünde yer alıyor. Ayrıca, The Disappearance of Joseph Mengele (Kirill Serebrennikov) ve The Wave (Sebastián Lelio) gibi yapımlar da Cannes’ın özel gösterimlerinde.
