Dünya sinemasının en prestijli etkinliklerinden biri olarak kabul edilen ve bu yıl 75. kez düzenlenen Berlin Uluslararası Film Festivali’nde sona yaklaşırken, ödüllerin sahiplerini bulacağı büyük gece için geri sayım başladı. Dünyanın dört bir yanından gelen yönetmen ve oyuncular, sinemaseverler tarafından coşkuyla karşılanırken, filmler festivalin son gününe kadar izleyicilerle buluşmaya devam edecek.
Festivalin açılış gününden itibaren Tilda Swinton, Timothée Chalamet, Emma Mackey, Ethan Hawke, Margaret Qualley, Robert Pattinson, Bong Joon Ho, Jessica Chastain ve Michel Franco gibi ünlü isimler yeni projelerini tanıtmak için festivalde yer aldı. Yoğun ilgiyle karşılanan yıldızlar, sinema salonları ve kırmızı halılarda izleyicilerle buluştu.

23 Şubat’taki Berlinale Publikumstag etkinliğinde ise festivalin farklı bölümlerindeki birçok film tekrar izleyicilerle buluşacak.
Berlinale Direktörü Tricia Tuttle, festivalin gördüğü yoğun ilgiden duyduğu memnuniyeti şu sözlerle dile getirdi:
“75. Berlinale’de halkın ve sektör profesyonellerinin sinemanın çeşitliliğini kucaklaması büyük bir mutluluk.
Kırmızı halı şıklığı kadar, dolup taşan sinema salonları da bizi sevindiriyor.
Bu yılın teması, keşif ve bağ kurmak üzerine şekillendi. Festival boyunca 1000’den fazla gösterim yapıyoruz ve her biri farklı bakış açılarını ortaya koyuyor.”
Sinemaseverlerden yoğun ilgi
Festivalde 285 bin biletin satıldığı açıklandı. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre 14 bin artış göstererek Berlinale’ye olan yoğun ilgiyi bir kez daha kanıtladı. Sektör profesyonelleri ve basın mensuplarının gösterimlere ilgisi de büyük oldu. Katılımcı oranının yüzde 90 seviyesinde olduğu, bazı filmlerde ise bu oranın yüzde 100’e ulaştığı bildirildi.

Avrupa film pazarı hareketli
Berlinale kapsamında düzenlenen European Film Market (EFM), bu yıl da dünya sinema sektörünü Berlin’de buluşturdu. Yapımcılar, dağıtımcılar, satış acenteleri, film fonları ve festival temsilcileri için önemli bir ticari platform olan EFM, küresel film endüstrisinde yeni iş birliklerine kapı aralıyor.
Almanya, ABD ve Avrupa’dan yoğun katılımın olduğu fuarda, Hindistan ve Doğu Avrupa’dan gelen yeni katılımcılar dikkat çekti. Türkiye de sektör temsilcileriyle pazarda yer alarak uluslararası iş birlikleri ve projeler üzerine görüşmeler gerçekleştirdi.
Altın Ayı ve diğer ödüller sahiplerini buldu
Berlinale’nin büyük ödülleri 22 Şubat’ta Berlinale Palast’ta düzenlenen ödül töreninde sahiplerini buldu. Berlinale Kısa Film Ödülleri, Berlinale Belgesel Film Ödülü, GWFF En İyi İlk Film Ödülü ve Altın & Gümüş Ayılar kazanan filmlere takdim edildi.
Berlinale kapsamında her yıl izleyici oylarıyla belirlenen Panorama İzleyici Ödülleri’nde ise En İyi Uzun Metraj Film, Eva Libertad’ın yönettiği Sorda filmine giderken, Panorama Dokumente kategorisinde En İyi Belgesel Ödülü Martina Priessner’in yönettiği Die Möllner Briefe filmine verildi. Kazanan filmler 23 Şubat’ta Zoo Palast’ta düzenlenecek kısa törenin ardından yeniden izleyiciyle buluşacak.
75. Uluslararası Berlin Film Festivali Ödül Töreni’nden gelişmeler canlı olarak aşağıdan takip edilebilir.
75. Berlin Uluslararası Film Festivali’nde en prestijli ödül olan Altın Ayı, Dag Johan Haugerud’un yönettiği Dreams (Sex Love) filmine veriliyor. Festival süresince büyük ilgi gören film, izleyiciler ve eleştirmenler tarafından samimi anlatımı ve karakterlerinin derinliğiyle övgü topladı. Özellikle genç oyuncu Ella Øverbye’nin performansı ve Haugerud’un sade ama etkileyici yönetimi, filmin en güçlü yönleri arasında gösterildi.
Gabriel Mascaro, O último azul (The Blue Trail) filmiyle Berlinale’de Gümüş Ayı Büyük Ödülü’nün sahibi oldu. Film, geçmiş ve bugünü iç içe geçirerek izleyiciyi görsel açıdan büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor.
Berlinale’de Gümüş Ayı Jüri Ödülü, Iván Fund’un yönettiği El mensaje (The Message) filmine gidiyor. Modern dünyada insan ilişkilerinin kırılganlığını ve iletişim eksikliğini ele alan yapım, izleyiciyi derin bir sorgulamaya davet ediyor.
Huo Meng, Sheng xi zhi di (Living the Land) filmiyle En İyi Yönetmen Gümüş Ayı Ödülü’nü kazandı. Film, kırsal yaşamın zorluklarını ve insan-doğa ilişkisini derinlemesine ele alırken, güçlü görselliği ve sakin anlatımıyla öne çıkıyor.
Rose Byrne, If I Had Legs I'd Kick You filmindeki performansıyla En İyi Başrol Gümüş Ayı Ödülü’nü kazandı. Film, fiziksel engellerle yaşayan ancak güçlü bir iradeye sahip olan bir kadının, kendisini sınırlayan toplumsal algılarla ve kişisel travmalarıyla yüzleşmesini konu alıyor. Mizahi ve dokunaklı bir anlatı sunan yapım, bireysel özgürlük, aidiyet ve direnç temalarını incelikle işliyor.
Andrew Scott, Blue Moon filmindeki performansıyla En İyi Yardımcı Oyuncu Gümüş Ayı Ödülü’nün sahibi oldu. Film, aile içi baskı ve kişisel özgürlük arasındaki çatışmayı merkeze alarak, genç bir kadının hayatını kontrol altına alma mücadelesini anlatıyor. Şiirsel ve çarpıcı bir anlatı sunan yapımda Scott, baş karakterin hayatında dönüm noktası olan bir figürü canlandırarak derinlikli bir performans sergilemişti.
Radu Jude, En İyi Senaryo Gümüş Ayı Ödülü’nü Kontinental '25 filmiyle kazandı. Cluj’da geçen film, tahliye edilen evsiz bir adamın intiharı sonrası vicdan muhasebesine giren icra memuru Orsolya’nın hikayesini anlatıyor. Konut krizi, post-sosyalist ekonomi, milliyetçilik ve dilin toplumsal statüdeki rolü gibi temaları işleyen yapım, Rossellini’nin Europa ’51 filmine de bir selam niteliğinde. Jude ayrıca ödülü alırken, politik söylemleriyle dikkat çekerek, pazar günü Almanya'da gerçekleşecek seçimlerini vurguladı.
Uluslararası jürinin sahneye çıkmasının ardından ilk Gümüş Ayı olan Olağanüstü Sanatsal Katkı ödülü La Tour de Glace filmiyle Lucile Hadžihalilović'e veriliyor.
Perspectives jürisinin değerlendirdiği, GWFF En İyi İlk Film Ödülü'nü, The Devil Smokes (and Saves the Burnt Matches in the Same Box) filmi kazanıyor. Ödülü, filmin yönetmen ve senaristi Ernesto Martínez Bucio teslim aldı.
Brandon Kramer, Holding Liat belgeseliyle Berlinale Belgesel Ödülü'nün sahibi oldu.