Alper Aydın’ın ilk kişisel sergisi “Fata Morgana” adını bir hava olayından alıyor. Bir çeşit serap etkisi gösteren olay gerçekleştiğinde, cisimler denizin üstünde uçuyor gibi görünmektedir. Sanatçı, serginin yapılacağı Yason Burnu’nda da gerçekleşen bu hava olayından referansla; geçmiş, şimdi ve gelecek algısına, insanın doğa karşısındaki yerine ve anlamına odaklanarak sanat üzerinden zaman ve mekana dair hikâyelerle olması muhtemel sıra dışı senaryolara dair post-apokaliptik imgeler yaratıyor.
Yeryüzünün jeolojik oluşumunu, Adem ile Havva’nın yaratılış mitini, insanoğlunun doğa ve yaşam ile kurduğu diyaloğu, insan sonrası Dünya’yı imleyen eserler, sanatçının doğup büyüdüğü Yason ve Sülü Burnu ile Sarısu’daki deniz ve açık arazilerle tarihi Yason Kilisesi ve Taşbaşı Sanat Alanı gibi mekanlarda izleyici ile buluşacak. Yaklaşık 100 hektarlık bir araziye yayılan Fata Morgana, sanatseverlerin eserleri doğadaki değişimlerle izlemesine olanak tanıyor.
Bu bağlamda, sergi görülmesi gereken önemli bir sanat etkinliğinin yanı sıra doğanın, denizin, volkanik kayalıkların ve bölge tarihinin sanatla olan diyaloğunu da izleyicinin algısına sunuyor. Sanat tarihimizin en büyük açık doğal alan sergisi, varlığımıza dair hakikati bizlere anlatarak, derin ve tinselleştirilmiş bir sergi deneyimi.
20 Ağustos’tan 10 Eylül’e uzatılan sergi kapsamında 30 Ağustos – 3 Eylül tarihleri arasında söyleşi, film gösterimi, konser, atölye çalışmaları ve performanslardan oluşan bir festival de düzenlenecek.
Alper Aydın; heykel, enstalasyon, çizim, resim ve doğal malzemelerle yapılmış geri dönüştürülebilir düzenlemelerin de içinde olduğu çoklu pratiklerle tasarladığı Fata Morgana sergisinde ekolojik süreçte canlıların, özellikle insanların, mekânsal var oluşlarını sosyolojik, tarihsel, arkeolojik bir altyapıyla irdeliyor ve kültürel bellek üzerinden geleceği geçmişle okunabilir kılmayı amaçlıyor.