Kedilerin işi nedir peki?

Yeraltı edebiyatının masal cambazı Spencer Holst'un kaleme aldığı "aykırı" hikayeler, Kedilerin Dili

Spencer Holst
Kedilerin Dili

Spencer Holst… Köylere ve kasabalara gidip çocuklara, teyzelere, amca ve yaşlılara içerisinde bir sürü kedinin doluştuğu anlatılar dillendiren eski kafa bir hikayeci. Amerikalı, hatta tam bir New Yorklu. Allen Ginsberg, John Cage, W.S. Merwin, Hugh Seidman gibi diğer Amerikalı edebiyatçılarla birlikte şehrin yeraltı edebiyatının karakterine uygun olarak hikayelerini sahnelerde, kiliselerde, kahve köşeleri ve parklarda sergileyen bu cambaz, kelime hokkabazı, cin fikirli melek yüzlü modern masal ozanı. Yerel radyolardaki programları ve kaligrafi ağırlıklı hiç de fuzuli olmayan işlerle de uğraştı.

Pek çok dile çevrilen Kedilerin Dili (1971) ile sessiz ama bayağı da kalabalık beynelminel bir kitleye sahip oldu.

Bu öyküler birer klasik (ya da öyle olmalı); sadece olağanüstü değiller, eşi benzeri de yok bunların. Nükteli, sihirli, son derece hayreti mucip, bir sürü tezatla dolu olan Spencer Holst’un öyküleri, hikaye anlatımının imkanlarına dair neyi bildiğimizi düşünüyorsak, bunu yeniden elekten geçirmemizi zorluyor.

-Francine Prose

 

Antik Roma’da sokak köşelerinde onu hikayeler anlatırken hayal etmek o kadar da zor değil.

-W.S.Merwin

 

Mizah ve kurduğu ölüm sahnesi anlayışı, edebiyatın öncü kolunun bilge mizahçısı olarak özel bir konum kazandırıyor Holst’a

-New York Times

 

Ayna-evrende yeraltı anonim kadim Aşağı Doğu Yakası Kafka düzyazı-şiirleri- gizemli gayrişahsilik, kendisinin peşinde olmayan- kabaca New York Amerikan argosu- Şehrin argosu- Kof Buda merkezli masallar- Zamansal Mesafe üzerinde şimdiye dönüp bakmak-Bilim-kurgu Savaşları & Seksenler ve Polis Devleti’nde tıpkı benim gibi şimdiye dek yaşlanıp muşmulaya dönmüş olan Yazar-Hayal gücü 1940’ların Poe-eskinden Mailer’ın yeraltına, paranoyak troçkist Monroe Sokağı’na kadar gidiyor- Hasta bir yetenek, üçlü dörtlü şaşırtmacalar & tezatlaaynı hayat gibi tutarsız, eski Kızılderili Aborjin bir hikayeci- Hançervari Aydınlanmalar, Kahin’in ‘küçük fantezileri’-Sessiz canavar-Brooklyn Köprüsü’nü vuran fırtına- Zeka oyunları-Cezbedici! Cazibeli!

-Allen Ginsberg

 

“Bu hikayeler

Oynak bir daktilo tarafından

Yazıldı,

Yazarı bir sihirbaz, bu öyle demek oluyor ki,

Sen

Bir hikayeyi

Okuyabilirsin—

Ne yaptığını çok iyi bilebilirsin—

Onu yaparken de görürsün—

Ama yine de ne dönüp bittiğini anlayamazsın,

Üstelik onun kullandığı daktilo var ya

Öyle sıradan bir daktilo*”

John Cage *(Abdullah Başaran çevirisi, bu satırlar yukarıdan aşağıya S-P-E-N-C-E-R-H-O-L-S-T harflerini denk getirebilecek şekilde yazılmış. Fakat Abdullah Başaran bu şekilde çevirmeyi başaramadı. Bunun çok zor olduğunu da kabul edelim ama.)

Holst’un öykülerinde gözlemlenen kedi temsili bir bütün oluşturan kancaları takiple, bize bir portre sunuyor. Holst’un çizdiği bu portre, yine, Chesir kedisi gibi gülümseyerek yazarın ancak masalsı ve başka bir dünyadan gelen alaycı bakışını ifşa ediyor. Tüm bu anlatılar kulağa fısıldanan şeytan sözleri gibi hem okuyucusunu hem de yazarı metnin içinde tutarak üstkurmaca tekniğini aniden Merlin’in kazanına, Marauder’in haritasına dönüştürüyor. Bu ustaca sihir Ginsberg’in de dediği gibi Holst’u hasta bir yeteneği olan sessiz bir canavar yapıyor.

Kedilerin işi nedir peki?

Yani yazarın, çarpık ve ruhunu satmış fırtınanın, şeytanlardan öğrendiği bu sanatın yolu nasıl çizilir?

Holst kedileri anlatırken onlara küçük bir örnekle;

Dedektif, Kahin, Deli ve Doktor görevlerini verdiğini görüyoruz. Belki bunlar iyi bir yazar olmak için ipuçlarıdır? Kancaları takiple devam ediyoruz.

Dedektif: iz sürendir, dikkatlidir, parlak ve sivri bir zekası vardır

Kahin: Mistiktir, görünmeyeni bilendir, sezer, öngörülüdür ama aynı zamanda iyi bir yalancıdır

Deli: Aklını kaybetmiş, gerçekleri farklı olan, kestirilemez

Doktor: Disiplinlidir, şifacı ve saygındır.

Yazar nasıl olmalıdır?

Okuyucusu ile oyun arkadaşı, ki Holst bir çocuk için oldukça sivri dilli ve kurnaz.

İyi Okumalar!