Dünyanın en önemli mimarlık etkinliklerinden Venedik Bienali 19. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu bu yıl 10 Mayıs Cumartesi günü kapılarını açıyor. Koordinasyonunu İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) üstlendiği Türkiye Pavyonu’nda Ceren Erdem ve Bilge Kalfa’nın küratörlüğündeki “Yerebasan” başlıklı proje yer alıyor. Yerebasan, medeniyetleri, ekosistemleri ve sürdürülebilir yaşamı anlamak için hayati öneme sahip olmasına rağmen çoğunlukla göz ardı edilen bir varlık olan toprağı merkezine alıyor. Sergi, duyusal deneyimler, bilimsel araştırmalar ve sanatsal yorumlar aracılığıyla, toprağın farklı özelliklerini gözler önüne seriyor.
Bienalin ana mekânlarından Arsenale’de yer alan Türkiye Pavyonu, İKSV’nin koordinasyonunda, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla ve T.C. Dışişleri Bakanlığı’nın himayesinde gerçekleştiriliyor.
Türkiye Pavyonu’nda ilk söyleşi ve buluşmalar
Türkiye Pavyonu’nun resmi açılışı 8 Mayıs Perşembe günü, küratörler Ceren Erdem ve Bilge Kalfa’nın katılımıyla gerçekleştirildi. Sergi açılışına İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ve Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Gürer Oymak ile Türkiye Pavyonu’nun eş sponsorları SCHÜCO TÜRKİYE adına Genel Müdür Can Eren ve VitrA adına Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Pazarlama Direktörü Hande Alaca Ün katıldı.
Açılışa T.C. Roma Büyükelçisi Elif Çomoğlu Ülgen, T.C. Milano Başkonsolosu Mehmet Özöktem, Roma Kültür ve Tanıtım Müşaviri Haluk Söner ve Venedik Fahri Başkonsolosu Filippo Olivette’nin yanı sıra Türkiye’den ve uluslararası mimarlık, sanat ve akademi dünyasından pek çok önemli isim katıldı.
Türkiye Pavyonu açılışının ardından küratörler Ceren Erdem, Bilge Kalfa, sergi katılımcıları Yelda Gin ve Orkan Telhan ile Banu Uçak moderatörlüğünde bir söyleşi gerçekleştirdi.

Yerebasan
Yerebasan; toprağı bir hafıza taşıyıcısı ve yaşam alanı olduğunu vurgularken onun hareket eden, direnen, bilgi taşıyan ve ilişki kuran aktif bir özne olduğuna dikkat çekiyor.
Küratörler Yerebasan’da mimarlığın mekânsal üretimin ötesinde toplumsal, ekolojik ve tarihsel bir ilişkiler ağının önemli bir parçası olduğunu vurguluyor. Bu açıdan Yerebasan mimarlığı anlamaya, dinlemeye, araştırmaya ve topraktan ilhamla düşünmeye odaklanan bir sergi.
Yerebasan, resim, yerleştirme, üç boyutlu mimari üretim, sayısal araştırma teknikleri ve akademik çalışmalara uzanan geniş bir yelpazede, farklı medyumlarda, bireysel ve ekipler tarafından üretilen işleri bir araya getiriyor. Sergideki bu çeşitlilik ziyaretçileri, toprağı farklı açılardan düşünmeye, yorumlamaya ve yeniden hayal etmeye davet ediyor. Sergilenen bazı işler biyolojik yerleştirmeler olduğu için sergi süresince değişip dönüşecek; bu da sergiyi yalnızca izlenen değil, aynı zamanda yaşayan bir yapı hâline getiriyor.
Sergi, hep birlikte “Mimarlık hiç yere bastı mı?” sorusunu sormaya ve üzerine düşünmeye davet ediyor.

Toprak üzerine farklı disiplinlerde çalışmalar yürüten mimar, sanatçı ve akademisyenlerden oluşan katılımcıların eserlerinin yer aldığı sergiye Hüseyin Aksoy, Michael Akstaller, E. Füsun Alioğlu & Senem Akçay, Ali Mahmut Demirel, Sinem Dişli, Yelda Gin, Ali Miharbi, Özgül Öztürk, Serkan Taycan ve Orkan Telhan bireysel olarak katkı sunuyor. Atelier FY, Bire-Pan, Common Action Walls, Herkes İçin Mimarlık & Poçolana Works, Mono Earth, Ozruh, Rec II, ReYard Evi, Solidified ve Yalın Mimarlık da sergiye ekip olarak katılıyor. Küratörlerin yaptığı açık çağrıya gelen 120 başvuru arasından belirlenen 18 projenin yer aldığı bir seçkiye ise gazete formunda yer veriliyor.
Proje ve araştırma ekiplerinde Enes Yılmaz, Simonida Galovic ile küratör asistanı Dicle Beştaş yer alıyor. Sergi tasarımını Bilge Kalfa Architecture üstleniyor.
Serginin eşlikçisi: Kavramlar, anlatılar ve görsellerle “Yerebasan”
Serginin kavramsal çerçevesini, araştırma yöntemlerini ve kolektif üretim süreçlerini farklı mesleklerden yazarların metinleriyle ele alan yayın da raflarda yerini aldı. “Mimar mısınız? Bugüne dek ne kadar toprağı şekillendirdiğinizi ya da yerinden oynattığınızı hiç düşündünüz mü? Acaba etkileşime geçtiğiniz katmanlar, Yeryüzü ile daha ahenkli bir ilişkinin anahtarını bünyesinde barındırıyor olabilir mi?” sorularıyla açılıyor Yerebasan sergisine eşlik eden aynı başlıklı kitap. Sergideki eser ve mimari projelerle ilgili en ayrıntılı yazıların ve görsellerin yanında küratörlerden sergiye dair otobiyografik özellikler taşıyan anlatılar da kitapta yer buluyor.

Melis Cankara’nın editörlüğünde hazırlanan kitaba, Aytek Soner Alpan, Sevince Bayrak, Enise Burcu Derinboğaz, Ceren Erdem, Ömür Harmanşah, Bilge Kalfa, Burcu Serdar Köknar, Aslı Odman, Bülent Tanju ve Evren Uzer yazılarıyla katkı sundu. Kitabın tasarımı, serginin görsel kimliğinden de sorumlu olan Paleworks’e (Ozan Akkoyun, Yağmur Ruzgar) ait.
Kitabın YEM Yayın’ın ortaklığında basılan Türkçesi kitabevlerinde, yemkitabevi.com’da ve diğer internet kitapçılarında satışa sunuldu. Kitabın ListLab ortaklığıyla yayımlanan İngilizce basımı ise Venedik Bienali kitapçılarından ve ListLab’in anlaşmalı tedarikçilerinden edinilebilir.
Venedik Bienali 19. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’nda yer alacak proje, yapılan açık çağrı sonucunda Melike Altınışık, N. Müge Cengizkan, Prof. Dr. Zeynep Çelik, Oral Göktaş ve Dr. Sait Ali Köknar’ın yer aldığı seçici kurul tarafından belirlendi.

Türkiye, İKSV’nin girişimi ve 21 destekçinin katkılarıyla, bienalin ana mekânlarından Arsenale’deki Sale d’Armi binasında 20 yıllığına kiralanan mekân vesilesiyle 2014’ten bu yana Venedik Mimarlık Bienali’nde temsil ediliyor.
Türkiye Pavyonu’nun koordinasyonunu üstlendiği 2007 yılından bugüne İKSV, Venedik Bienali’nde Türkiye’nin diğer ülke pavyonlarıyla birlikte düzenli olarak varlık göstermesini sağlıyor. Pavyon ilk yıllarda yalnızca sanat bienallerinde, dönemlik sergi mekânı kiralanarak düzenleniyordu. İKSV’nin girişimi ve 21 destekçinin katkılarıyla 2014 yılında Türkiye Pavyonu, bienalin iki ana hattından Arsenale’de kalıcı bir mekâna kavuştu. Böylece Türkiye, sanat bienaliyle dönüşümlü olarak mimarlık bienaline de katılım göstermeye başladı.
Başlığı ve teması, Venedik Bienali Başkanı Pietrangelo Buttafuoco ve 19. Uluslararası Mimarlık Sergisi’nin küratörü Carlo Ratti tarafından Intelligens. Natural. Artificial. Collective. olarak açıklanan Venedik Bienali 19. Uluslararası Mimarlık Sergisi, iki ana sergi mekânı olan Giardini ve Arsenale ile Venedik’teki çeşitli mekânlarda 10 Mayıs–23 Kasım 2025 tarihlerinde arasında (önizleme: 8–9 Mayıs) ziyaret edilebilecek.